top of page

Nereye Gidiyoruz? Medeniyet, Sanat ve Değerlerin Sorgulanışı

  • 9 Ağu
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 23 Ağu



Kadın, Nereye Gidiyoruz? Medeniyet, Sanat ve Değerlerin Sorgulanışı, tarihi binalar ve kitaplarla

Nereye Gidiyoruz? Medeniyet, Sanat ve Değerlerin Sorgulanışı

İnsanlık tarihi, uygarlıkların doğuşu, yükselişi ve çöküşüyle örülü bir kronoloji. Bu süreçte, sanat ve kültür sadece estetik bir olgu değil, aynı zamanda insanın varoluşuna dair ontolojik bir yansıma, etik bir pusula ve sosyal bir bağlayıcı işlevi görmüştür. Ancak, içinde bulunduğumuz çağda, bu işlevlerin yitimiyle karşı karşıya olduğumuz gözlemlenmektedir.

Üniversite diploması, modern çağın bilgi ve statü sembolü olarak değer görürken, bu simgenin anlamı ve etkisi ciddi bir erozyma sürecindedir. Eğitim sisteminin açmazları ve toplumsal adaletsizlikler, nitelikli işsizliğin ve liyakatsiz yönetimin yükselişine zemin hazırlamaktadır. Burada, medeniyetlerin tarihsel tecrübelerinden çıkarılması gereken önemli dersler vardır: Bilginin, hakiki bilgelikle harmanlanması ve toplumsal faydaya dönüştürülmesi elzemdir.

Doğal çevrenin tahribi, orman yangınları ve çevresel felaketler, insanlığın doğaya karşı sorumluluklarını ihmal ettiğinin trajik göstergeleridir. Ekonomik krizler ve hayat pahalılığı, bireylerin yaşamı anlamlandırma kapasitesini zayıflatmakta, yaşamdan kopuşu teşvik etmektedir. Bu ortamda sanat, bir kurtarıcı misyonuyla ortaya çıkar; çünkü sanat, insanın en saf haliyle kendini ifade ettiği, anlam arayışını simgelediği ve umutla direndiği alandır.

Nietzsche’nin “Tanrı’nın ölümü” metaforu, modern insanın karşı karşıya olduğu anlam boşluğunu betimler. Geleneksel inançların ve değerlerin sarsılmasıyla, bireyler yeni anlamlar aramak zorundadır. Sanat, bu yeni anlam dünyalarının inşasında hem kaynak hem de yol gösterici olabilir.

Sosyolojik açıdan bakıldığında, yapısal eşitsizlikler, kültürel yozlaşma ve sosyal yabancılaşma, toplumsal dokunun çözülmesine neden olmaktadır. Siyasi ve inanç eksenli kutuplaşmaların ötesinde, bu sorunlar daha derin bir medeniyet krizinin göstergesidir.

Sonuç olarak, insanlık tarihinin bilgi ve deneyim birikimini rehber edinerek, sanatın ve kültürün yeniden merkezde olduğu bir medeniyet inşası kaçınılmazdır. Bu, sadece maddi kalkınma değil, aynı zamanda anlam, estetik ve etik ekseninde yeni bir yaşam biçimini gerektirir. İnsan varoluşunun özü, bu üçlü bağlamda yeniden şekillenmelidir.


Sanat ve Değerlerin Sorgulanışı



Ve nereye gidiyoruz, bu karmaşa içinde?


Gökyüzüne uzanan ellerimiz boşlukta,


Geçmişin yankılarıyla, geleceği ararken,


Sanatla örülü yollar, umutla yeşerir yeniden


Dünyamızın nereye sürüklendiği sorusu, sadece bir kaygı değil; aynı zamanda dönüşümün çağrısıdır. Geçmişin değerlerini, sanatın gücünü ve insanlığın ortak bilincini yeniden keşfetmek, geleceği inşa etmenin en anlamlı yolu olacaktır. Bu yolculukta birlikte ilerleyelim, düşünelim, sorgulayalım ve yeniden var olalım.

Takipte kalın, düşüncelerinizi paylaşın, sanatın ışığında buluşalım.



 
 
 

Yorumlar


zeki oguzhan yilmaz tiyatro egitmeni ve oyunculuk uzmanı
bottom of page